27 Ağustos 2009 Perşembe

BAŞLIKSIZ

Dönebildim sonunda.Annem için geçmiş olsun dileklerinize çok teşekkür ederim.Öncelikle alternatif tıp uzmanını anlatayım.Manisa Saruhanlı da alternatif tıp uzmanı yok.Aradığımız kişiyi MAnisa'nın Kırkağaç ilçesinin BAkır kasabasında bulduk.DAha önce Kanaltürk'e çıkmış ve sevgili ekürim Figen bir akşam beni arayarak o kişinin KAnaltürk te olduğunu söyledi.Hemen açtım, dinledim.Annem de bizdeydi o gün, o da dinledi.Bir hastası konuşuyordu, yapılan tedaviyi ve iyileşme sürecini anlattı.Etkileyiciydi.Hemen ertesi gün aradım, raporlarımızı faksladım.Kargoyla ilaçları gönderebileceklerini söylediler.Ama biz yüzyüze görüşmenin daha iyi olacağını düşündüğümüz için dün sabah abim, yengem, eşim ve ben yola çıktık. İstikamet MAnisa Kırkağaç.Öğlene doğru vardık.Normalde çok kalabalık oluyormuş ama bizim şansımıza kimse yoktu o anda.Bizden sonra geldi hastalar.Bizi içeri aldılar, konuşmaya başladık.Çok olumlu konuştu.Moralimiz düzeldi.Ve aldık ilaçları geldik.Tam iki koli bitkisel ilaç.Umarım işe yarar.Ve annem sağlığına kavuşur.Bugün kemoterapiye de başlıyor.Destekli iki tedaviyle bu illeti yenmeye çalışacağız Allah'ın izniyle.
Kızlar büyümeye ve bizi şaşırtmaya devam ediyorlar.Öyle güzel şeyler yapıyorlar ki.İnsan inanamıyor.Büyümüşte küçülmüşler sanki.
Aşağıdaki resimler doğup büyüdüğüm, çok sevdiğim Kadifekale'de çekildi.KAnkam Sema'nın çay bahçesi.Çok güzel manzarası olan bir yerdir.Bir de elma çayı harikadır.
Manzaranın enfesliğini görüyorsunuz.Bornova, alsancak, konak, inciraltı ve KArşıyaka.







19 Ağustos 2009 Çarşamba

ALTERNATİF TIP UZMANI ARIYORUM

Arkadaşlar çok acil güvenebileceğim alternatif tıp uzmanı arıyorum.
Manisa'da birisi var diye duyduk ama adını bilmiyoruz.Dolayısıyla kimdir necidir bulamadık.
Siz biliyorsanız bana mail adresimden ulaşırmısınız..

dilek973@gmail.com

dilek973@yahoo.com

14 Ağustos 2009 Cuma

İLK EEE'MİZ

Bu sabah kayınvalidem aradı cep telefonundan.Korktum kızlara bir şey mi oldu acep diye.
Malum hastalar zaten.Biraz daha iyiler gerçi ama.Olsun çocuk bunlar.Ayrıca Ayşe annem de hasta.Annemden sonra o da grip oldu.Annemin dün PET BT çekimi vardı.O yüzden o abime gitti kalmaya.Yüksek dozda radyoaktif maddeyle çekiliyormuş.Malum çocuklarda olunca uzak dursun dedi doktoru.Neyse lafı uzatmıyayım.Karya babaannesinin yanına gidip e ee ee demiş.Tutmuş kadının elinden banyoya götürmüş.Bezini çıkarttırmış ve klozete oturtmuş kendini.Sonra da bir güzel ee'sini yapmış.
Aferin benim güzel ve akıllı kızıma.
Dünde denemiş aslında çocuk.Yine gitmiş yanlarına ee demiş ama anlamamışlar bir yeri kirlendi heralde diye düşünmüşler.Zaten bir kaç keredir kakasını yapınca ee deyip gelip babaannesinin önüne yatıyormuş altı değişsin diye.
Ben izin döneminde deneyecektim aslında şu wc olayını ama hastalıklar girince işin içine kalmıştı.Kızım demek bizden hayır göremeyince kendi işini kendi halletmek istedi.
Bu sabah ezanla Damla kızım da uyandı.Zaten bu gece de ben Karya ile yatmak zorunda kaldım odalarındaki çekyatta yanına yatıp uyutuyorum.Sonra kalkıp yatağına yatırıyorum.Ama bu aralar buna izin vermiyor.illa çekyatta yatmaya devam edecek.Tabi yanında bende.Yoksa zırt pırt uyanıyor.Ne kendi uyuyor ne de beni uyutuyor.Neyse işte Damla ezanla uyanınca o da yanımıza gelmek istedi.Aldım yanıma yattık koyun koyuna.Ama yer dar.Üç kişi rahat yatamıyor.Yani onlar debelenemiyorlar.Böyle olunca da Damla tuttu elimden kaldırdı beni yatağımdan.Doğru balkona.Sabahın köründe hemde.Kızım balkon soğuk, gel babanın yanına götüreyim seni ıııhhhh..Babaannenin yanına götüreyim ıhhhh..Bir ağlama sıkıyosa çıkma balkona.
Balkonda incecik uzunca minderimiz var.Yattı onun üstüne, beni de yanında istiyor bende yatacakmışım.Tabi battaniyesi yanında her zaman olduğu gibi.Yattık beraber.Örttüm onun üstüne battaniyesini.Serin serin uyudu.Bende bi pike aldım üstüme ama dondum resmen.Ne kadar serinlemiş hava öyle.Yaz bitiyor anlaşıldı.
Geçen gece Damla'dan yine havadis vardı.Onu da anlatayım hemen.Yine aynı şekilde uyandı ezanla..Yanımızda yatıyor.Malum Karya zaten yanımda.O esnada KArya da uyandı.Damla'yı istemiyor yanımızda.Damla biraz yattı baktı olmuyor indi yere.yerde de küçük bir yatak var her ihtimale karşı ama açılmamış.Onu açtırdı bana.Yattı biraz.Debelendi baktı uyayamıyor.Aldı battaniyesini gitti anneannesinin yanına.Anneannesi de grip ve öksürdüğü için salonda yatıyor küçücük koltukta.Normalde çocukların odasındaki çekyatta annem yatar.Yattılar koltuğa ikisi.Sabah kalktım işe gelirken bi bakayım dedim napıyolar.Annem koltuk minderlerini ve yastıklarını indirmiş, güzel bir yer yatağı yapmış kendilerine.Ama DAmla yastıklarda yatıyor annem halı üstünde.Kıyamam torun sevgisi ne kadar ağır basıyor görüyorsunuz.
Zaten annem olduğunda Damla benim yüzüme bakmıyor neredeyse.Bütün gün anane peşinde.Annem ameliyat olduğunda ne yapıcak Damla bilmem.

10 Ağustos 2009 Pazartesi

BİZ DÖNDÜK AMA NASIL??

Şu koskoca iki haftalık izni bitirip döndük.Uzun ama bize kısa gelen ve çokkk yorucu geçen bir izin oldu.Neden mi?Hastalıklar yakamızı bırakmadı çünkü.İzne ayrıldığımız ilk hafta annemin kontolleriyle geçti.Annem tekrar ameliyat olacak.Hastalığı nüksetmiş ciddi bir ameliyat bekliyor bizi.İnşallah bundan sonra sağlığı iyi olur.ve Allah'ım annemi bize bağışlar.
Kayınvalidem Ayşe Annem de rahatsızdı.Onun da değerleri yüksek çıktı.Biz bu arada derede yine de gezmekten geri kalmadık.Önce Gümüldür'e gittik.Kızlar ilk kez orada denize girdiler ve bayıldılar.Çeneleri titreye titreye suyun içinde eğlendiler.Ayaklarını çırptılar.Bayıldılar yani.
Sonra haftasonu Dikili'ye gittik.Dayımlara.Ben Dikili'yi çok severim.Her yaz mutlaka giderdik evlenmeden önce annemle.Kuzenlerimle birlikte çok güzel vakit geçirirdik, gezer tozar eğlenirdik.Yaşlanmışım nitekim.Gezerken bile yoruldum vallahi.Neyse efendim kızlar dayımı çok sevdiler bütün gün peşinde dede dede diye dolaşıp durdular.Dayıcığım da sağolsun onlarla öyle güzel ilgilendi ki.Tabi yengemi de unutmamak lazım.Kadıncağızın evini batırdık ama hiç önemsemedi ben kastıkça çocukları rahat bırak kızım diye bana sitem etti.
Aşağıdaki resimler dayımın bahçesinde çekildi.Öyle güzel bir bahçe yapmış ki dayım.Domatesler, biberler, salatalıklar, patlıcanlar v.s.Kızlar dalından taze domates topladılar kahvaltı için.


Denize gitmek için hazırlanıyoruz.Dikili'ye ait daha başka fotolarda var ama şimdi çok fazla ayrıntıya girmek istemiyorum.İleriki günlerde yavaş yavaş ekliyeceğim diğer fotolarıda.
Bunlarda Gümüldür görüntüleri.Babamızın aldığı havuzun içinde mest oldu benim sıpalar.
Damla tam bir deniz kuşu.Bir çocuk bu kadar mı sever suyu.Denizden çıkarmak için resmen harp ettik hanımla.Çıkıyor diye ortalığı birbirine kattı.

Karyacık ilk önce tedirgin oldu denizden.Ama birlikte girince o da çok sevdi.Çıkalım mı kızım diye sorunca ı ıııı ııııı diye yanıt veriyordu.

Damla bir ara kumlara basmış kumlar tabi sıcak.Cayır cayır yanıyor.Yavrum ne ileri gidebiliyor ne de geri.Yapabildiği tek şey kuzumun ağlamak.İçim acıdı o zaman.

Karya sudan çıkmış keyif yapıyor.

kuzularım benim.Canım kızlarım.Allaha emanet olun emi.

Bu da 25 Temmuzda evlenen kuzenimin kızının düğününden fotolar.

Sağolsunlar baba tarafından kuzenlerimin çocukları çok ilgilendi kızlarla.
eee artık benimkilerde büyümüş ve diğer çocuklarla vakit geçirmeye başlamışlar.

Büyükannemiz, küçük ve büyük dayımız.
Dün akşam Karya telefonda abiiiiiiii dediği için eriyen yeğenim Berkcan Abimiz.
Büyük dayımız ve yengemiz.
Küçük dayımız ve ciciannemiz(Yengemiz).
Bu fotolar ilk haftaya ait.Birde ikinci hafta maceralarımız var.İkinci haftamız tamamen kızların hastalıklarıyla geçti.Önce Damla hastalandı.Dikiliden döndüğümüzün ertesi akşamında Damla ateşlendi.37,5 ken hemen ateş düşürücü verdim.O gece sabaha kadar uyumadık, çünkü ateş 39 lara yükseldi ve hiç düşmedi.Ateş düşürücüleri dönüşümlü olarak kullanıp sürekli ılık duş aldırdık.Artı birde kusmamız vardı.Ertesi gün hemen hastaneye gittik.Boğazı kızarık dedi dr.Antibiyotik verdi.Onu kullandık.Tam üç gün şiddetle sürdü hastalığı.Bu arada azğına su dahil hiç bir şey koymadı neredeyse.Sütü tamamen kesti.Hala içmiyor.Tam Damla tamam iyileşiyor derken Karya ateşlendi.Onun ateşi de öğle saatlerinde çıkınca akşamına hemen antibiyotiğe başladım.Damlayı hastaneye götürdüğümüzde Karyayı da muayene ettirmiştim dr da şimdilik iyi ama bir kaç gün sonra ne olur bilemem demişti.Temkinli ve hazırlıklıydım yani.Karya 39,2 lerde iki gün ateş çekti.Ama Allahtan onun kusması yoktu.Ve biraz da olsun yedi.Ama karya da şurup içmiyor maalesef.Tam 6 ölçek şurup heba ettik.Ağzına veriyoruz hoopppp püskürtüyor çocuk.Ne yaptıysam içiremedim.pes ettim sonra.Neyse ki şimdi daha iyiler.Damlanın süt içmemesi ve karyanın da şurup içmemesi haricinde her şey yolunda.Son hafta evde temizlik yapmaktan iflahım kesildi.Halı sil, yer sil, çamaşır yıka öldüm vallahi. Her yer kusuntu ve şurup lekeleri.temizlemeden de oturulmuyor ki.Acaip bir koku evde.
Allah'ım iki çocuğun birden hastalanması tam bir kabus oluyor.Birinin başında ben nöbet tutuyorum, diğerinin babası.Sabaha kadar uyku yok.Mızmızlık ayrı bir dert zaten.Demiş ya büyükler "çocuğumun hastalığına değil, huy değiştirmesine yanarım".Aynen öyle.Biri hastalıktan mızıldanıyor, ne istediğini bilmiyor.Sürekli elimden tutup evin içinde gezdiriyor.Diğeri bana çok düşkün, kardeşini kıskanıyor o da illa kucağıma gelmek istiyor.Çok zor bir haftaydı çok...
hep söylüyorum kuzular hasta olmasın.
Neticede yorgun ve uykusuzum....