28 Nisan 2010 Çarşamba

SAÇ MEVZUU



Gelelim Damlanın saç kesilme hikayesine.
Çarşamba akşamı oturuyoruz evde annem, Ayşe annem, M.ve kızlar.Ayşe annem dedi ki Damlanın şu saçlarındaki saçakları Hilal'e kestireyim bari.E biliyorum ya ben sürekli önleri falan kesiliyor DAmla'nın.Ses etmedim.Sonuçta KAryanında saçları sürekli kesiliyor cansız diye.Hakkaten toparlanıyor KAryanın saçları sanki.Neyse efendim.
Perşembe günü işten çıktık eve vardık.benimkiler balkondan bağırıyor anneeeeeeeeeeeee........
babaaaaaaaaaaaa............
Bizde aşağıdan bakıp el sallıyoruz.Asansöre bindik, geldik bizim kata.Bizimkiler bizi kapıda karşılıyor her zaman ki gibi.Ben asansörden çıktım ve karşımda Damlayı öyle görünce başladım ağlamaya.Ağlaya ağlaya gittim odama.Kızlarda peşimden geldiler.Onlarda başladılar ağlamaya.Ben ağlıyorum onlar ağlıyor.Ben Damlanın saçını neden kestiniz diye ağlıyorum, kızlar anneeeeeeeee diye ağlıyorlar.Baya ağlaştık işte.Damlaya bakıyorum ağlıyorum oysa o halinden o kadar memnun ki.Saçlarını sallıyor falan.HAtta ilk Hilal ablam saçını kesmiş ve aynaya baktırmış.Damla kendini aynada görünce çok şaşırmış.Dakikalarca kendisini seyretmiş aynada.
İlk şoku atlatana kadar baya üzüldüm ama sonra sakinleştim.Hatta o gün Kıbrıstan Halamız aramış M. ile konuşmuşlar biz gezmeye çıkmıştık ve M.söylemiş ona saçının kesildiğini Damlanın.
Hemen beni aradı Sıdıka, gerçekten mi kestiniz Damlanın saçını diye.Evet dedim o da çok üzüldü.Ama neyse geçti artık uzayacak sonuçta kızımın saçı.

27 Nisan 2010 Salı

WC ÇALIŞMALARINA BAŞLADIK



Bir süredir kızları wc ye alıştırmaya çalışıyoruz.Ama bu konuda tam bir eğitime başlamadık. Onların hazır ve istekli olmalarını bekliyoruz.Damla bezini çıkarmayı hiç istemiyor.Güzel güzel çamaşırları var ama yok hayır illa bez.KArya daha meraklı çamaşır giymeye.Neyse bir süredir çişimizi wc ye yapabiliyoruz ve wc ye çiş yaptığımızda da yıldız sticker aldım ondan yapıştırıyoruz.Bu şekilde çözeceğiz diye düşünüyorum çiş olayımızı.Ama kaka konusunda nedense illaki beze yapılıyor.Bende bu yüzden öğlen kitapçıma gittim ve oradan güle güle kakaları aldım.Gerçi Belkıs cımla bu konuda bayağı tartıştık.Kitabın içeriği olarak o benim yanlış düşündüğümü çocukları üzmemin yanlış olduğunu söyledi.Bende hayatın gerçekleriyle nasıl olsa tanışacaklar öyle yada böyle dedim.Ve ikimizde birbirimizi anlamadığımız için tartışmayı kestik.
Netice de bu kitabın pek işe yaramadığı konusunda görüşler aldım ama ben yine de bir deneyeceğim.Haaaa kakayı içinde tutması gerektiği kısmını geçip direk wc ye yapması gerektiği konusunda okuyacağım.Yani küçük değişiklikler yapılabilir kitapta kanımca.
Bu arada öğlen bizim kurumun kreşinin yöneticileri gelmiş aşağıya.Sergi hazırlıyorlar kuzucukların yaptıkları çalışmaları. Bende M.ile indim aşağıya formları doldurmuştuk zaten. Hemen küçük bir öngörüşme yaptık ve formlarımızı teslim ettik.Yani kreş için başvurumuzu yaptık. HAyırlısıyla Eylül gibi kreşe başlıyacaklar sanırım yavrularım.
Offff ana yüreği işte daha şimdiden bir hüzün kapladı içimi.Kadına sıkı sıkı tembihliyorum bakın benimkiler çok çekingen aman ha diye diye bir hal oldum.Kadıncağız diyoki merak etmeyin çok iyi bir karar verdiniz, bir süre sonra görün bakın kızlarınızı ne kadar sosyal olacaklar.
Bir resimde ekliyeyim hazır gelmişken.Damlanın son halinide görün böylece saçları kesildi kuzumun.Bu apayrı bir yazı konusu.En yakın zamanda anlatırım.

22 Nisan 2010 Perşembe

KIZLARIMA YENİ KİTAPLAR ALDIM



Öğlen yemekten sonra ne yapalım nereye gidelim diye konuşuyorduk Figen'le.Hadi dedik Konak Pierre'e gidelim.Remzi kitabevini bir gezelim.Bende ne zamandır Tübitak erken çocuk kitaplarını gözümle görerek almak istiyorum.Neyse yemeğimizi yedik ve çıktık gittik.Önce Assortie ye uğradık.Bakındık Figen kendisine bir gözlük aldı acaip ucuzdu vallahi.O paraya o gözlük mümkün değil kaçmazdı hani.Hatun gözlük koleksiyoncusu nede olsa.Nerdeyse her kıyafetine uygun bir gözlüğü var.Sabahta en sevdiği gözlüğünü kırınca yeni gözlük alması şart oldu tabi.Ordan çıktık Esse ye uğradık.Gözüm ne zamandır demir döküm tencerelerde. Ama hiç elime alıp bakmamıştım.Aldım inceledim.Allah'ım o nasıl ağır bir tencere.ben zor kaldırıyorum annemler nasıl kaldırsın.Ama okuduklarıma göre de şu an en sağlıklısı demir döküm tencereler.Esse de ki fiyatlar da uygun piyasaya göre.Karar verebilmem için biraz daha düşünmem gerekiyor sanırım.
efendim ordan da çıktık doğru Remziye..BAyılıyorum kitapevlerine.Umarım kızlarımda benim gibi kitap aşığı olurlar.Figen le kendimizi kaybettik kitapların içinde.Ben kızlara iki kitap aldım.Birisi Tübitak erken çocukluk kitaplığından HAydi Öğrenelim Serisinden Duyularımız (başka yoktu bende bunu kaçırmak istemedim), diğeri de Morpa'nın Sayıları Öğreniyorum.
Karya sayı saymayı biliyor aslında ama Damla pek ilgili değil.Belki ilgisini çeker ve sever diye düşündüm. O kadar ilgisiz ki Damla.Başlıyoruz saymaya 1 3 5 diyor hemen sıkılıyor ve başka şeylerle ilgilenmeye başlıyor.Dikkatini nasıl odaklarım bilemiyorum ama bir çözüm arayışındayım.

19 Nisan 2010 Pazartesi

DÖNDÜM....

Uzun bir ara verdim.
Gerçi zorunlu bir araydı bu.Yani son zamanları.Öncesinde foto eklemeden yazmak istemedim.Ben foto ekleyemedikçe de aramız açıldı blogumla.Derken zorunlu bir ayrılık geldi çattı.Hilal ablamın eşi Ahmet Abim en acilinden ameliyat oldu.Ne olduğumuzu anlayamadık bile.Gerçi Ahmet abim sağolsun bütün işlemleri kendisi yapıp bitirdiği için ve de ameliyat olacağını kendisi bildiği için kendisinden başka kimseye söylememiş.Hilal Ablamın bile bir gün öncesi haber oldu.Bende apar topar izin almak zorunda kaldım ve kuzularımla mis gibi bir hafta geçirdim.Haftasonu malum alışıklar tabi evde olmama ama pazartesi ve salı sapıttılar.Çarptı onları evde olmam.En sonunda isyan ettim ben iyisi işe gideyim orada bu kadar yorulmuyorum dedim.Kayınvalidem gülmekten yerlere yatıyodu neredeyse.Ama hakikaten ilk iki gün kabus gibiydi.Sonradan alıştılar evde olmama da rahatladık.Perşembe ve cuma da sevgili M. izin alınca ohhh değmeyin keyfimize.Gezdik tozduk eğlendik netekim.Bugünde işbaşı yaptık ama çok zor geldi.Alışmışız bayağı ev hayatına.
Neyse kısa kısa anlatıp geçeceğim hemen.Zira çok şey yaşandı ve bitti aklımızda kalanlar bizimdir.
Son bir haftadır Karya'nın burnu akıyordu.Peditusa başlamıştım akabinde öksürük başladı ve son üç dört gündür geceleri kötü öksürüyor.Kalkıp oturuyoruz neredeyse öksürükten.Dün dedik hadi hastaneye gidelim işe başlayınca nasıl götüreceğiz çocuğu.Atladık arabaya aldık karşı komşularımızı da.Gittik hastaneye acile.M. diyor ki ya bizi kovarlarsa.Neden dedim acile gelmek için aradıkları kriterler mi var.Evet dedi M. Mesela trafik kazası, mesela kafana bir şey düşmesi, mesela bir şey yutma mesela v.s.v.s.Oldu dedim bakmıcaklarmı şimdi.Tamam acillik bir durumumuz yok çok şükür ama ne ara izin alıp götüreceğiz çocuğu.Çalışıyoruz diye çocuğumuzu hastaneye götüremiyecekmiyiz yani.Bizim oradaki çocuk hastanesinden memnuniyetimi her defasında belirttim.Sağolsunlar yine beni mahcup etmediler.Güzelce muayene ettiler çocuğumu.YAlnız hastaneye gitmeden önce hep anlatıyorum neler olacağını.Doktorun nasıl muayene edeceğini, canlarının yanmayacağını falan.Dünde anlatarak gittiğim için KArya doktor muayenesinde hiç ağlamadı.Ben hep öncesinde tarif ettim şimdi muayene edecek, şimdi aaa diyeceksin ve ağzına bakacak, canın yanmıyacak gibi.Doktor muayenesini bitirdiğinde Karya bana "anne acı ıııı" dedi.Yani anne acımadı demek istedi.Doktor bir peditus yazdı çıktık ordan ciğerlerimizde bir şey yok şükür.
Bu aralar kızlar konuşma yönünde hızla ilerleme kaydediyor.Benden başka kimse anlamıyor nerdeyse ama olsun.ARtık konuşabiliyoruz sayılır.
Parkta çok güzel oyun oynuyoruz.En sevdiğimiz oyuncak kaydırak.Çünkü salıncak evimizde var ve ona istedikleri her an ulaşabiliyorlar.
Evde sürekli bir didişme hali mevcut.Damla mutlaka Karya'nın üstünde yada elinde olan bir şeyi istiyor.Ve bu didişmelerine neden oluyor.Karya genelde DAmla'yı ısırıyor.Yada vuruyor.
Yemek yemememiz hala problem.
Karya resim yapmayı çok seviyor.Dün kağıda hilal şekli çizdi ve anne bak ayy dedi.Sonra insan yüzü çiziyor ve gözleri ağzı falan mutlaka oluyor.
Damla ise resimle ilgilenmiyor.Çizmekten bile sıkılıyor.Onun ilgi alanı çok farklı.O tasarımsal şeyleri seviyor.Mesela legolarla oynamayı yada yapboz yapmayı seviyor.Kitap okumamdan da sıkılıyor.Masal anlatamıyorum mesela Damla'ya dikkati çok çabuk dağılıyor.
Karya 1 den 10 a kadar sayabiliyor.Hatta iki gecedir uyurken toplama yapıyoruz onunla.Damla ile ona birer tane elma verince 2 elma olduğunu farkedebiliyor.Ama çıkarma yapmaya gelince çok komik oluyor.Ben elmaları karya ya damla ya ve M.ye veriyorum.Sonra M.nin kini geri alıyorum ve karya anne ıııı veyyyy diyo.
Sonraaaa neler oldu bakalım bir beynimizi tarayalım.Hah evet mutlaka yazılmalılardan bir olay daha.Kreşe başlamamıza az kaldı yaz bitimi vermeyi düşünüyorum.O yüzden de bez atma çalışmalarımız var bu aralar.Karya güzelce külodunu giyiyor ve tutabiliyor çişini.Wc ye gidip yapıyoruz.Damla da Wc ye gidip yapıyor hatta söylüyor o kaka diye.Ama DAmla külot giymiyor kesinlikle bez de bez diye tutturuyor.Neyse efenim asıl anlatmak istediğim mevzuya giriş yapıyorum hemen.Şimdi benim küçük canavarlar altlarındaki pijamaları, eşofmanları adı her ne idiyse onu çıkarıp, bezlerini de kendileri sökerekten bez atma çalışması yapmaktadırlar.Yine böyle bir günde ikiside o adı her ne idiyse onu eşofman diyelim biz burada eşofmanı çıkarıp akabinde de bezi ataraktan Damla küçük Wc de çişini yaparken kaka yapma gereği duymuş ve yapmaya başlamıştır.Bunun üzerine Karya da kapının önüne oturarak yani çömelerek kardeşinin nasıl kaka yaptığını izlemektedir.Bende yanlarında öyle saf saf bakıyorum tabi.neyse Damla işini bitirdi Karya anne bak aba kaka nidaları eşliğinde DAmla ya tezahürat yaparken bende yana doğru bir adım atma gafletinde bulundum.Aman Allah'ım ayağımın altında vıcıkta vıcık bir şey ezildi.Bakmak istemedim ama mecbur kaldım neydi o diye.Tam tahmin ettiğiniz gibi Karya Damlayı izlerken tam Wc nin önündeki halının üstüne kakasını yapmış ve ben anne kişisi olarak o kakanın üzerine basmış bulunmaktayım.Allahtan Allah anneye öyle bir yapı vermiş ki başkasının kakasına değil basmak bakmaktan bile öğüren ben bu durumda sanki çamurun üstüne basmışım gibi hissettim.Domestoslarla falan güzelce dezenfekte ettik kendimizi ve evimizi de temizlendik çok şükür.
Ayy yazmaktan yoruldum bugünlük yeter bu kadar.Sonra yine devam ederim inşallah.Benim bücürlerin maceraları sanırım daha yeni başlıyor.İşimiz var hem de çokk..

Bu arada BAnucum beni merak etmiş.CAnım benim çok sağol kötü bir şey yok yukarıda anlattığım gibi işte çocukların bakım olayı.Seni çokk öpüyorum hayatım.

2 Nisan 2010 Cuma

ERKEN YAŞTA İNGİLİZCE

Kızlara ingilizce öğretmek istiyorum.Bunun için bayağı bir kafa patlattım ama çözüm bulamadım.Ne yapsam, nasıl yapsam acaba.Kartlar arıyorum ingilizce kelimeler içeren.Blog dostlarım arasında bu işe el atan var mı acaba.Ben şahsen ingilizce bilmiyorum.Bu yüzden evde ingilizce konuşmak gibi bir şansımız yok.NAsıl öğretilir kısmı da önemli benim için.Bu konuyla ilgili materyal arayışı içinde olduğumu da belirtmeliyim.
Bu konuya neden bu kadar taktığıma gelince....
Ben öğrenim hayatım boyunca fransızca okudum.Halbuki ortaokula kayıt yaptırdığımızda kurayla belirleniyordu yabancı diller.Ben de çekmiştim kuramı ve ingilizce çıkmıştı.Ama Abim de aynı okulda okuduğu için ve mezun olmasına rağmen tanındığı için idareciler benim fransızca okumamı abimin bana yardımcı olabileceği konusunda fikir birliğine vardılar.Bizde ses etmedik.Bena bimle fransızca konuşucam diye acaip sevindim bile.
Ama şimdi öyle büyük eksiklik yaşıyorum ki bu konuda.İngilizce sanki ülkemizde ana dil gibi oldu.Bu globalleşen dünyanın bir sonucu.Herkes ingilizce biliyor, yabancı kaynaklardan araştırma yapabilmek için özelikle ingilizce şart.Yoksa benim gibi google translate yi devreye sokmak kalıyor.Yada hemençevir.com u.
Yani demem o ki benim yaşadığım duyduğum eksikliği bücürlerim yaşamasın, çok iyi ingilizce bilsinler dediğimden bu konuya erkenden el atmak istedim.
e artık sizde yardım edersiniz dimi bana.

1 Nisan 2010 Perşembe

AKILLI BEBEKLER AKADEMİSİ KİTABIM GELDİ


Uzun zamandır aradığım ama bulamadığım bir kitaptı.İzmir de bütün kitabevlerini aradım, depolara sordurdum bulamadım.En sonunda http://www.akillibebeklerakademisi.com/
adlı internet sitelerinden kendilerine ulaştım. Kitabın henüz baskıda olduğunu ama yakın zamanda çıkacağını söylediler.Bir kaç ay sonra onlar bana döndü ve kitabın baskıdan çıktığını haber verdi.
Hemen siparişimi verdim ve bugün kargoyla bana ulaştı.Şimdi inceliyorum kitabı.Çok beğenildiğini biliyorum.Umarım almakta geç kalmamışımdır.Okuyunca yorumumu da yazacağım.