30 Mart 2009 Pazartesi

28 Mart 2009 Cumartesi

BEN ÇOCUKKEN

Sevgili zuzularınannesi Banucum mimlemiş beni. Mimin konusu Ben Çocukkenle başlıyor ve bizi geçmişe götürüyor.Geçmişte yaşadıklarımızı bir kez daha sorgulamamız için.Acısıyla tatlısıyla bir çok anı geliyor aklımıza böylelikle.Belki unuttuğumuz nice olay.Beyin jimnastiği yapmak için ideal bir konu bence.Teşekkür ederim Banu'cum.Ben sekelsiz bir çocukluk yaşadığımı düşünürken bak ne hasarlar almışım meğer üstüme.

"Yeteneğe çok saygı duymuyorum. Yetenek genetiktir. Önemli olan onunla ne yaptığınızdır."

Martin Ritt

Alıştırma:
Genellikle çok derinlerde sakladığımız kazarak ortaya çıkarabileceğimiz yönlerimiz vardır. Kim ne derse desin hiçbir zaman çok geç değildir.Eksiklerimiz kadar olumlu yönlerimizi de kabul etmek oldukça önemlidir.

1-Çocukken çocukluğumu dolu dolu yaşamadığımı düşünüyorum.Hep olgun hep hanımefendi bir
çocuk olmak zorunda hissettim kendimi.Neden bilmiyorum.Halbuki kimse bana bu konuda
telkinde de bulunmadı yani ben hatırlamıyorum.Dolayısıyla Çocukluğumu kaçırdığım.
2-Çocukken baba sevgisinden yoksundum.Çünki babam yurt dışındaydı.
3-Çocukken ruhen yaralanmış olabilirim.
4-Çocukken kanatlı herhangi bir şey olmayı hayal ederdim.Kuş, uçak v.s. Gökyüzünde
gördüğüm her uçağın beni alıp babama götürmesi için yalvarırdım Allah'a.ufffffffffffff.....
5-Çocukken bütün ilginin bende olmasını isterdim.
6-Evimizde asla yeterli paramız olmadı.
7-Çocukken daha fazla babamla birlikte olmaya ihtiyaç duyardım.
8-Bir daha asla babamı göremeyeceğim için üzgünüm.
9-Yıllar boyunca anneme olan aşırı düşkünlüğümün nedenini merak ettim.Ama çok
uzun zaman önce öğrendim nedenini.Annem benim için ayrıca babalık görevini de yaptı.
Onun hakkını hiç bir zaman ödeyemem.Benim annem bir melek anlıyacağınız:))
10- ................................kaybımdan dolayı hep kendimi suçladım.Valla düşünüyorum
düşünüyorum kendimi suçlayacağım bir şey gelmiyor aklıma.

Sevgili Banucum biraz zorlandım cevaplarken.Sana teşekkürlerimi ve sevgilerimi iletiyorum.
Ve bende geçmişe yolculuk yapmak isteyen tüm arkadaşlarımı mimliyorum.

23 Mart 2009 Pazartesi

MUTLU YILLAR ECE..............

Dün yani 22 Mart Pazar günü sevgili arkadaşım Belkıs'ımın minik kızı Ece'nin doğum günüydü.
O da ilk yaşını kutladı.Sevgili Ece'ye çokkkkkkkkkk uzun, sağlıklı ve mutlu yıllar diliyorum.Belkıs'ın da Anneliğinin ilk yılını kutluyorum.İkizini de çok öpüyorum .

20 Mart 2009 Cuma

FOTO, FOTOOOOO

Kızlara ait bir kaç foto.Ev halimiz malum.İlk fotoda bilgisayara olan aşırı bağlılıklarını görüyorsunuz.En çok da mouse ve mouseped delisi bunlar.Mousepedi alıp öyle bir kemiriyorlar ki.İnamazsınız.her yeri delik deşik oldu.
Damla süpangle yedi.Gördüğünüz gibi Damla'yla birlikte her yer de yemiş durumda.
Dayıcıkla oynarlarken.Sağolsun Dayıcık her geldiğinde mutlaka oynar yeğenleriyle.
eeeee başka yeğen yok tabi..
Burda da kokoş ciciannenin şapkasıyla poz veriyor kuzular.Yakışmış dimi:))
Ne kadar mutlu oluyorlar böyle değişik şeyler gördüklerinde.
Çok süslü olucak bu kızlar çokkk...
Karya şapkayı takınca kim tutar artık onu.Gidip şöyle bir gezicek.
Havasını atıcak etrafa.İşim var benim.

18 Mart 2009 Çarşamba

HASTAYIZ

Ailecek hastayız.Ben, kociş ve kızlar.Hepimiz öksürüyoruz.Geçmeyen inatçı bir öksürük musallat oldu bize.Kociş ve Damla yaklaşık 1 aydır, ben yaklaşık 2 haftadır, Karya ise yaklaşık 1 haftadır öksürüyoruz.Dr'umuz bize mukotik adında balgam söktürücü bir şurup vermişti.İlk Damla'ya kullanmaya başladık.3 gün kullanalım dedi.Kullandık, geçmedi.Aradım bir 3 günlük kür daha yapalım dedi.Yaptık biraz hafifledi.Bu arada Karya'da da öksürük başlarsa ona da bir 3 gün kullanalım demişti.Çünki ikisinin de ciğerlerinde bir şey yoktu.Karya'da da öksürük başlayınca ona da bir 3 gün kullandım.Baktım geçmiyor aradım devam edelimmi diye sordum.Bu arada bana sorular soruyor, ateş varmı, burun akıntısı vs.Yok onlar diyorum.Tamam diyor devam edelim.Bugün 3.gündü.Ama Karya gece sabaha kadar öksürmeye devam edince ve Damla'da da burun akıntısı başlayınca, sabah kaptığım gibi ikisini de doktorumuzun çalıştığı hastaneye gittik.Kendisi Acil Şefi.Allahtan hemen bulduk.Ve anlattım ona durumu.Zatürre oldu diye korktum dedim.Sağolsun ikisini de güzelce muayene etti.Ağızlarına, burunlarına heryerlerine baktı.Ve çok şükür ciğerlerde bir şey yok.İlacımızı değiştirdi.Bricanyl şurup ve iliadin damla verdi.İliadin damlanın yarısını boşaltıp, serum fizyolojikle doldurucaz üstünü.Önce okyanus suyuyla burunu açıp, ardından iliadin damlayı vereceğiz.Ve sürekli peteklerin üstüne ıslak havlu koyacağız.Bricanyl şurupu sekiz saat arayla günde 3 kere 2 mm vereceğiz.
İnşallah çabuk iyileşir kuzularım.
Emme durumlarına gelince...
Geçen perşembeden beri emmiyorlar.Zorlandık ama şimdi daha iyiler.
Hala akıllarına geliyor ama artık biberonla süt içiyorlar.Benimle yaptıkları keyfi artık biberonla yapıyorlar.benim için çok zor oldu ama bende alıştım artık.En azından gece uykuları biraz daha iyi şu aşamada.Zırt pırt uyanmıyorlar eskisi gibi.Ama illaki ben yanlarında yatıcam.ben yanlarında yoksam mutlaka uyanıp ağlıyorlar.ben yanlarında yatıyorsam ve sarıldıysam tamam sorun yok arkalarını dönüp uyuyorlar.Aslında bana pek pas verdikleri yok.Ama neden yanlarında istiyorlar anlamadım.Madem beni istiyosun neden arkanı dönüyosun dimi.Akıllarınca bana ceza mı veriyorlar acaba?Hiç bu açıdan düşünmemiştim.
Neyse bakalım şimdilik bizden havadisler bu kadar.

13 Mart 2009 Cuma

YENİDEN FOTO VE ARTIK EMMİYORUZ...

Babalarının kızlara aldığı oyun çadırı.
İlk gün çok beğenmişlerdi.Sonra sonra hevesleri geçti.
Ve bizde bir kaç gün sonra kaldırdık.
Biraz daha büyümelerini beklemek adına.
Dün itibariyle kızları emzirmeyi kestim.
Ben daha uzun süre emzirmeyi istiyordum ama ilerleyen günlerde
anlatacağım sebep yüzünden artık emmiyorlar.
Zor bir süreç bizi bekliyor.Bu ilk gecemizde Damla
çok zorlandı.Karya daha anlayışlı sanırım bu konuda.
Aslında ben KArya dan korkuyordum ama dün onlara
biraz anlatmaya çalışmıştım o anlamış sanırım.
Karya gece uyanıp meme ememediği zaman çığlık çığlığa ağlayan
ve sinirden kafasına vuran bir çocuktu.Beni çok şaşırttı.
Bakalım bu ilk gün şokumuydu yoksa hep böyle mi devam edecek.
İnşallah Damla cıkta çabuk ulaşır.
Bu benim için çok üzücü oldu.Onlardan çok ben zorlanıcam sanırım.
Ağlaya ağlaya helak oldum diyebilirim.Ne kadar bağlanmışım onları
emzirmeye.Neyse hayırlısı olsun bakalım.






10 Mart 2009 Salı

FOTOLARA DEVAM

Kırmızı bir düşteyim
Benim pembe düşlerim hiç olmadı ki
Ve gerçek hiçbir zaman ne beyaz ne de siyah
Dumanlı bir gri gözlerin yine uzak çok uzak…
Ayşin Uluğ










6 Mart 2009 Cuma

SORUN ÇÖZÜLDÜ:))))

Sorunun neden kaynaklandığını çözdüm.
Gülmesseniz size de anlatacağım.Gülen olursa vay haline.
Çok pis uçarım demedi demeyin:))
Yorum yazdığım pop-up pencerem açık kalmış ve ben bunun farkında değilim.
Saatlerce uğraşmama rağmen hiç aklıma bile gelmedi.Bu yüzden açamamışım.
Neyse tecrübeyle sabit oldu bir daha kimsenin başına gelmez heralde.
İşte kızlardan bir kaç seçmece foto.Devamı gelecek ama...
Bu arada Damla ve meşhur battaniyesiyle tanışın lütfen:)))
Onsuz yaşayamıyor neredeyse..Onunla yatıyor, onunla emiyor v.s.









ÜZGÜNÜM AMA RESİM EKLENMİYOR...

Resim eklemeye çalışıyorum ama sanırım bir sorun var.
Resim ekleme penceremi açamıyorum bile.Ne oldu anlamadım.
Bilen var mı acep?

5 Mart 2009 Perşembe

BİR KAÇ FOTO VE İKİZ DİLİ

Bu aralar kizlarin en sevdiği şey cicilerini giymek.Bayılıyorlar buna.Sanırım biraz kokoş olucaklar.Kime benzedilerse artık:))
Bir de yeni yeni kullandıkları kelimeler var.Bu kelimeler anne, baba, mama ve meme.
yeterde artar değil mi?Nasıl olsa dertlerini anlatıyorlar.Her dedikleri anlaşıldığına göre kendilerini üzmeninin de bir manası yok bu konuda.Bir kitapta okumuştum.İkizler maalesef geç konuşurlarmış.Bu da birbirlerinin dillerini anlamaktan kaynaklanıyormuş.İkizlerin ortak bir dil kullandıkları da güya bilimsel olarak kanıtlanmış.Valla ben buna inanıyorum çünki benimkiler aralarında öyle güzel anlaşılıyorlar ki.Mesela:
-ıghhhhh (Hadi gel yaramazlık yapalım)
-ughhhhhh (Tamam sen git ben geliyorum arkandayım)
bu kelimeler kullanıldığında hemen birbirlerinin yüzüne bakıyorlar ve yaramazlık için harekete geçiyorlar.İstikamet genelde mutfak oluyor.Çekmeceler boşaltılıyor, dolapların içi indiriliyor.tencereler, tavalar artık ne varsa.
Karya emziği ile uyur, sadece uyurken emer emziği.Uyanıkken vermiyoruz ve oda alıştı bu duruma.Uyandığında hemen emziğini ağzından çıkarıyor ve "uddaaa" diye bir şey söylüyor.Buda emziği al artık emmiyeceğim demek.Yada geceyse emziği çıkardıysa ağzından ve yine "uddaaa" diye söylediyse ben artık yalancı değil meme emmek istiyorum demek istiyor.
Damla ise aghhhhh dediğinde "battaniyem nerde" demek istiyor.Çünki o da battaniyesi olmadan uyumayan ve emmeyenler grubundan.Emerken illaki battaniyesi elinde olacak ve dokunacak.Nedendir bilmiyorum kendini güvende hissediyor heralde.
İkiz dili bu olsa gerek.Böyle giderse benim kızlar zor konuşacak sanırım.Ne derlerse anlıyoruz çünki.










4 Mart 2009 Çarşamba

İŞTE BİZİM HAFTASONUMUZ

Ne zamandır çocukları alıp şöyle bir gezememiştik.Yok havalar soğuk, yok hava yağmurlu v.s.Bu hafta sonu hava çok güzel dedi eşim.Ardından arkadaşlarımız Kadir ve Suzan aradı.Hadi dediler dışarı çıkalım biraz gezelim.Valla dedik çok süper olur.Hazırlandık.Tabi benim kızlar mest.Ne zaman cicilerini giyseler çıldırıyorlar.Gezmeyi her çocuk gibi çok seviyorlar ama maalesef çok sık yapamıyoruz.her neyse geldiler bizi almaya.Bindik arabaya.Dedik nereye gidelim.İnciraltına mı.Ki en sık gittiğimiz yerdir orası.Deniz kenarı mis gibi deniz kokusu ve gezme alanları.Eşim "bu kez Gölete gidelim "dedi.Hem çocuklar için de iyi olur.Orası çocuklar için daha rahat.Araba yok, tehlike yok.Oraya gittik.Orada Suzan'ın kardeşi ve eşiyle buluştuk.Onların bizden 2 ay büyük oğulları var adı Kemal.Hep birlikte gezdik, yemek yedik, eğlendik.Her yer çimenlerle kaplı olduğu için çocuklar için çok iyi oldu.Hani saldık çayıra resmen.Yürüdüler, düştüler, gezdiler.