31 Aralık 2009 Perşembe

MUTLU YILLAR HEPİMİZE.....


2010 hepimize sağlık, mutluluk ve güzellikler getirsin..

29 Aralık 2009 Salı

BELKIS VE ECE'ME ÇOKKKK TEŞEKKÜRLER...

Minik Ece ve annesi sevgili Belkıs hazırlayıp göndermişler yukarıdaki hediyeleri doğumgünümüz için.O kadar güzeller ki...Ben çok beğendim.El emeği göz nuru diye buna denir hakkaten.
Canım miniğim Ece'nin el izlerinden oluşmuş ve lamine edilmiş,Daisy Duck (o benim işte, yani ben kendimi hep Daisy gibi hissettim) ve Micky Mouse'la süslendirilmiş mutlu yıllar kartları, yine el yapımı yeni yıl için noel babalı ve ağaçlı kartlar ve iki adet mini laptop.Akşam kızlar bayılacak eminim.ahhh unutuyordum neredeyse iki adet te yine el yapımı ecenin kendi elleriyle kestiği uğurböceği maskesi...
Tekrar çok teşekkür ediyorum Belkıs'cım.
Dostluğunu taaaa Bursa'lardan İzmire hissettirdin ya.Ne diyeyim ben sana..
İnan bana çok şanslıyım senin gibi bir dostum olduğu için..Kızlarım da senin gibi bir teyzeleri ve Ece gibi bir kardeşleri olduğu için çok şanslılar inan bana.Seni ve Ece'yi çok seviyoruz.

İYİ Kİ DOĞDUNUZ UĞUR BÖCÜKLERİM

UĞUR BÖCEKLERİME

İnsan hayatta ne ister? Evlenmek, yuva kurmak, iş sahibi olmak, kariyer sahibi olmak, zengin olmak v.s. v.s.
Pekiii hayatta en çok istediğiniz şeye sahip olabildiniz mi?Ben kendi adıma evet diyorum. Çünkü Hiçbir zaman büyük isteklerim olmadı.Hep bana verilenle yetindim.Daha fazlasını hiç istemedim.Biliyordum ki ailem zaten benim için elinden geleni yapıyor.Belki de bu yüzden çok hırslı olamadım hayatta.Çok çok önemli yerlere gelemedim.Ama evlendikten sonra değiştim.Hırslandım, mücadele etmeyi öğrendim.Ki ben sanırım kaderci olmak zorunda hissettim kendimi yıllar boyu.Ama dedim ya evlendikten sonra değiştim.Çünkü anne olmak istedim.

Bu uğurda da elimden gelen her şeyi yaptım.İyi ki yapmışım.Çünkü size sahip oldum. İki minik uğur böceğine..Zaman ne kadar çabuk ilerliyor.Daha dün sizin benimle olduğunuzu öğrendim sanki.Size bir şey olmasın diye hayatımda dikkat etmediğim şekilde davrandım kendime.Kendimi sevdim.Çünkü içimde siz vardınız.Her günüm heyecan içinde geçti sizinle olduğum süre boyunca.Ne yapıyordunuz nasıldınız diye düşünmeden bir anım bile geçmiyordu.Hele ki tekmelerinizi hissetmek.İnsanın hayatı boyunca bir daha yaşayamayacağı bir mutluluk olsa gerek.O anların tadını doyasıya çıkarmaya çalıştım.O günlerde elimde olsa sizi hiç doğurmazdım.Sizi kimselerle paylaşmak istemezdim çünkü.Hep içimde sizinle başbaşa yaşamak isterdim.Ama bu mümkün olmadı ne yazık ki.Öyle bir şansım olamazdı.

Doğduğunuz günü hayatım boyunca unutmayacağım.Bir kadına verilen en değerli hediye unutulur mu? Asla unutulmaz....

Miniciktiniz.Sizi kucağıma almaya korkuyordum.Size zarar vermekten korkuyordum.Sizi emzirmek, sizinle vakit geçirmek öyle özel anlardı ki...Zaman hiç ilerlemesin istedim o dönemler.Ama zamana dur denmiyor ki..

İnsanın çok istediği şeye sahip olması için yapmıyacağı şey yokmuş.Bunu öğrendim. Bana öğrettiğiniz o kadar çok şey var ki.Her şeyden önce anne olmayı öğrendim.Sizi sevmeyi öğrendim.Hayatta canını hiç düşünmeden verebileceğin varlıklar olduğunu öğrendim.Hiç gocunmadan birisine bakmayı öğrendim.Gece uykularımın iki minik yaramaz uğruna feda edilebileceğini öğrendim.

Artık 2 yaşındasınız.Kocaman bir iki yılı birlikte yaşadık.Sizden önceki hayatım hiç aklıma gelmiyor.Öylesine yoğun ve dolu geçiyor ki zamanımız.Siz artık derdinizi anlatabiliyorsunuz. Kendi başınıza bir çok şeyi yapabiliyorsunuz.Size asla müdahale edilmesin istiyorsunuz.

Allah'ım bu öyle güzel bir duygu ki.Hele ki ikiz annesi olmak.Bazen kalbimin ikiye ayrıldığını hissetsem de aslında siz ikiniz kalbimin tam ortasındasınız. Sevginiz her şeye değiyor.En mutsuz olduğum zamanlarda bile bana dayanma gücü verdiniz.Her gece şükrediyorum varlığınıza.Siz benim hayatımda milat oldunuz.İyi ki sizi doğurmuşum.

İyi ki doğmuşsunuz.

Nice 2 yaşlara....

Sizi çok seviyorum.



28 Aralık 2009 Pazartesi

ALEYHİNİZE DELİL OLARAK KULLANACAĞIM

Siz büyüyeceksiniz elbet Allah'ın izniyle.
Sonra İnşallah kendinize ait bir eviniz olacak.Üzerine titreyeceksiniz evinizin.
İşte o zaman ben geleceğim ve sizin benim evimin duvarlarına yaptıklarınızın aynısını sizin evinizin duvarlarına ben yapacağım.Hem de büyük bir zevkle..Demedi demeyin...
İntikamım çok fena olacak:))



22 Aralık 2009 Salı

FOTO FOTO FOTO










İş yerinden arkadaşım Leyla kızlara patates kafa oyuncak almıştı.Kızların ev hali ve oyunları.
Bizim evimizin dağınıklığı ise olmazsa olmazımız artık.Ben topluyorum, kızlar dağıtıyor.Oyuncaklar mutlaka dağınık olacak.Asla kutularında olmayacak.Özelikle DAmla'da dağınıklık var.Saçlarını bile toplattırmıyor.BAzen kulak arkası yapıyorum, onu bile hemen bozuyor.Nasıl düzene alıştıracağım bilemiyorum.Hatta benim saçım topluysa bile çekip tokamı çıkarıyor ve yere atıyor.

16 Aralık 2009 Çarşamba

FAALİYET YAPMAYA ÇALIŞIRKEN









Aylar önce ikeadan faaliyet masası almıştık.Bu fotoğraflar yeni aldığımız günlerde çekildi.
Benim kızlar masanın üstünde kağıt ve kalemle çalışmak yerine sadece masa ve kalemle çalışmayı tercih ediyorlar.İlk günler her şey yolundaydı.Ama daha sonraki günler masa ve sandalyeyi amaçları dışında kullanmaya başladıkları için ara ara ortadan kaldırıyoruz.Çünkü masayı yada sandalyeyi hafif oldukları için istedikleri ve ulaşmaya çalıştıkları bir eşyanın bulunduğu yere rahatlıkla götürüp üzerine çıkabiliyorlar.Bunu sakıncalı olduğunu, sadece faaliyet yapmak için kullanabileceklerini defalarca anlatmama rağmen uzunca bir süre kaldır çıkar şeklinde devam etti.Şimdi öğrendiler artık amaç dışında kullandıkları zaman derhal ortadan kalkıyor ve bir müddet verilmiyor.Gerçi ara ara hala bu konuda sapıttıkları oluyor ama eskiye göre daha az..Ama çok seviyorlar masa ve sandalyelerini.Faaliyet önlüklerini ise hiç sevmediler.Kesinlikle giymek istemiyorlar.Ama önlükler olmadan da boya kalemlerini ve oyun hamurlarını kullanamıyorlar.Bu yüzden de mecbur kalıyorlar giymeye.
Burada acaip bir yağmur var.Hava kapalı.Tam uyku havası.Çalışma derdi olmasa yat evde uyu kuzularla.

10 Aralık 2009 Perşembe

YANIYOOOORRRRR....ÇITIRRRR ÇITIRRRRR TAZEEE FOTOLARRRRR










Belki de ilk defa bu kadar taze fotoyu yayınlıyorum.Bu fotolar hafta sonundan.Pazar günü hava çok güzel olduğu için gezelim dedik.Tabi gezmeyi duyunca kızlar delirdi.Hemen elbiseler getirildi ve giyildi.Kocişle hafta içi konuşmuştuk hava güzel olursa Kaynaklar ve Belenbaşı taraflarına gidelim diye.Kaynaklar'a sık sık gidiyoruz zaten.Ama ben Belenbaşını hiç görmemiştim. Belenbaşı'da Buca ya bağlı bir köy tıpkı Kaynaklar gibi.İzmir ve çevresinde o kadar güzel yerler var ki. Biz genelde sahil yerlerine gidiyoruz aslında ama sahil olmayan yerlerde çok güzel. Bizim asıl amacımız köylere gidip kızlara köy yumurtası bulabilmekti. Gıcık tavuklar kışın fazla yumurtlamazlarmış ya. Pazarımıza civar köylerden gelen satıcı bayanlardan öğrendik bunu da. Yani ben köy cahili hatun bunu yeni öğrenen.HAlbu ki senin kökeninde anan babanda köyde yetişmemiş mi.Onlar bilmiyor mu bunu derler adama.Ama işte şehirde doğup büyüyen ben köy cahili olup çıkmışım.Neyse aldık çocukları gittik önce KAynaklar.Biraz gezdik arabayla sonra annem(yani kv) aaa ebegömeçleri var durun azcık toplayayım dedi.İndik arabadan biz onu seyrediyoruz o topluyor.Biraz oyalandı ve iyi geldi ona ot toplamak.Köyün altlarına indik, çıktık arabadan yol kenarında iki bayan satıcı kurmuşlar tezgahı.Bi baktım yumurta...Aman da dedim kaçırmayalım.Elinde ne varsa aldık kadıncağızın.Telefon numarasını da aldık ki bir daha arayalım varsa gelelim kaçırmadan diye.Sonra köy sabunu, balkabağı, arapsaçı falan da aldık ayrıldık Kaynaklardan.Ama bu arada kızlarında uykusu geldi.ARabaya biner binmez sızdılar.Yavaş yavaş Belenbaşına doğru yola çıktık.Gittik gittik.ALlah'ım o ne güzel yerler öyle.Her yer yemyeşil..Mis gibi dağ ve orman havası.Yol kenarlarında cafeler ve en organiğin ürün satıcıları.Biraz daha gittikten sonra yine yol kenarında çadırlardan oluşan bir cafe gördük.İnelim ve oturalım birde gözleme yiyelim dedik.ÇAdırların içinde yer minderleri ve yer sofraları.Ohhh missss...Kızları da bi güzel yatırırım uyumaya devam ederler diye düşünürken, daha içeri girer girmez açtı benim iki sıpa gözlerini.Neyse biz girdik içeri oturduk minderlere.Onlarda çıktı dışarı bir o yana, bir bu yana kçturdular, tahtırevalliye bindiler.Arabalar arasında ikisi saklambaç oynadılar.Çok çok güzeldi.Onları öyle görünce iyi ki ikiz doğurmuşum diye şükrettim Allah'ıma.İki kardeş kimseye ihtiyaç duymadan bi güzel oynadılar.geldiler ara ara yemek yediler.Tabi orada bulunan diğer insanların ve çocukların ilgi odağı oldular v.s.
Bayramda geleneksel akraba bayramlaşma pikniğine gitmiştik bilmiyorum bahsettim mi.Orada bi amcamız (akrabalarımızdan) dağ çileği toplayıp gelmişti.Ve Karya da dağ çileğine bayılmıştı.gidip gelip çilek diye yemişti çocuğum.ee bu dağ çileği ha dediğin anda ve yerde bulamıyosun ki.Hazır çocuğumda yemişken alayımda yedireyim diyordum.Kemeraltında aradım
ve bir amcada buldum arka sokaklarda.İçine üç beş tane koymuş ve 2 TL ye satıyor.Hemen iki külah aldım ve eve götürdüm.Yine yavrum bayıla bayıla yedi.Ama ezik olmuyacak.neyse işte yolda giderken göz ucuyla görmüştüm bir yerde.Dönüşte dedim kocişe yavaş git buralarda dağ çileği gördüm ben toplıyacam Karya'ya.Baktım geçtik yavaştan önünden.hemen arabayı park ettik, indik ailecek, ben başladım toplamaya.Şöyle hafif yamaçta, uçabilme kapasitem olduğu için hiç zorlanmadan uçup kafa göz kırabilirim yani.Kociş dedi helal sana nasıl gördün burayı.Küçücük ağaç, üstünde 6-7 tane var yok çilek.Topladım verdim kızıma,afiyetle yedi onu da.Tam aşağıya ineceğiz artık,bir ağaççık gördüm üstünde mor mor siyaha yakın bişiler var.dedim anneme (kv) bunlar ne yaa,bunlarda yenir mi acep..
Baktı dedi bunlar yaban mersini kızım.Ahanda kaçarmı bu fırsat.Hazır duymuşum faydalarını.Biliyorum yağılan kekleri.Bi avuçta ondan topladım.Minicik minicik olduğu için ancak bir avuç toplandı.Yedik orda 1-2 tane şifa niyetine.Döndük sonra evimize.Dönüş yolunda"aman da çok iyi etmişiz buraya taşınmakla bak kocişim" falan diye diye geldim.

9 Aralık 2009 Çarşamba

KOZMETİKÇİ DAMLA VE NUTELLACI KARYA




Daha önce bahsetmiştim Damla'nın benim kremlerimle nasıl uğraştığını.İşte ispatı.
Diğerleride kızların ortak çikolata tutkusunu gösteriyor.Tıpkı ben:))

4 Aralık 2009 Cuma

BUGÜNLERDE

Kızlar acaip hareketlendiler.Ve her istediklerinin olması için de sürekli ağlama modundalar.
Evde anane ve babane olunca da bu amaçlarına kolaylıkla ulaşıyorlar.Bugünlerde benim kremlerime takmış durumdalar.Geçen akşam babalarıyla banyoda diş fırçalarken benim Dior göz makyajı temizleme kremimi almış Damla.Bende ağzı kapalı ve pompalı olduğu için ses çıkarmadım.Aradan biraz zaman geçince ne göreyim bizim kız bunu el kremi olarak kullanmıyor mu? Zaten az kalmış içinde, ee bugünlerde de daha ay başına çok olduğu için hemen uçtum üzerine aldım elinden.Vay efendim senmisin alan.Bir krize girdiki kız sormayın gerisini.Susturabilmek ne mümkün.Eline başka şeyler veriyorum ama nafile.Sonra aklıma geldi.Ufak bi kaç tester krem vardı elimde.Onları verdim ikisinin eline de.Kapaklarını da açtık tabi.Dedim hadi gidin ananeyle babanenin eline sürün.Bunlar kayboldular yanımdan.Karya ortalıkta ama Damla yok.Baktım çadırın içinde hiççç sesi çıkmıyo hatunun.Bi bakayım dedim ne var ne yok.Bakmamla gözlerim yuvalarından fırlayacaktı nerdeyse.
Damlanın eli yüzü, ağzı burnu, kaşı gözü, saçı kulağı aklınıza gelebilecek bilumum yerleri krem içinde.ee siz tahmin edin gerisini.
Birde benim nemlendirici kremim hoşlarına gidiyor.Ben sürerken onlarda aynı benim sürdüğüm gibi yanaklarına ve boyunlarına sürüyorlar.Dün akşam ben eve gelmeden yine kremlenmiş kokoşlar.Nasıl para yetiştiricem ben bu kızlara bilmem.Daha iki yaşında bu sıpalar.Şimdiden nemlendirici sevdasındalar, ileride nasıl olacaklar kim bilir.
Bu arada her geçen gün kelime dağarcığımız artıyor demiştim ya.
İşte iki kelime daha.Ama bunlar aklımda kalanlar.Şemsiyeye ne dediğini, nasıl dediğini bir türlü hatırlayamadım.Aklıma geldikçe yazarım.
Karya;
Ade-Adam
Kale-Krem

1 Aralık 2009 Salı

DENEME

Blogspotta sorun var mı diye bakıyorum.Bir arkadaşım yeni kayıt açamıyomuş da.

GEÇMİŞ BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN.......

Büyüklerimizin ellerinden öpüyor,
küçüklerimize de ellerimizi öptürüyoruz:))))))
Bayram fotolarımız sonra.
Bayramda neler yaptık.Bol bol el öptük.Gezdik, tozduk v.s.Ama hiççç dinlenemedik.
Sanırım Damla Terrible two'da.(Bayılıyorum bu kelimeye.Zar zor ezberledim de.Çat pat olan ingiliscemi böylelikle de geliştiriyom)
inatlaşmalar ve ağlama krizleriyle başbaşayız.Hele ben ona kızdığımda ve onun alınganlığı üstündeyse..dudaklarını büzüp bana karşı çıkması birşeyler söylemesi bitiriyor beni.Sırf o halini göreyim diye kuzuma masusçuktan da kızdığım oluyo hani.Alıp içime sokasım geliyo onu öyle görünce.Anlatmayla olmuyor ki görülmesi lazım.Bir gün yakalarsam çekeyim de yayınlayayım.
Karya zaten başlı başına bir alem.Tam bir komedi.Evde bizi gülmekten öldürüyor neredeyse.
Damla tam bir yaramazlık abidesi, Karya ise komedyen.
Bu aralar her kelimeyi söylemeye başladılar.Karya'dan inciler..
babaanne-babade
aaaççç-ağaç
bebiii-bebek
memi-emzik
kekkk-kek
fütttt-süt
gayı-dayı
gaye-kalem
nana-bezbebek
Damla'dan inciler
memme-battaniye
nenne-anane
baaa-anne
babaye-babaanne
nana-bezbebek