29 Temmuz 2010 Perşembe
BEBEK KURT
27 Temmuz 2010 Salı
RÜZGAR DENİZ'LE TANIŞMA
23 Temmuz 2010 Cuma
TİRE GEZİMİZ
20 Temmuz 2010 Salı
TATİLDEN BİRAZ
Bu arada Ayşemin yardımlarını anlatmadan geçemem.Ayşem çok tatlı bir genç kız oldu.Ve kızlarla o kadar güzel ilgilendi ki.Ben bile inanamadım desem yeridir.Kızların tuvaleti geldiğinde onları tuvalete götürdü.Oyunlar oynadı.Saçlarını taradı, topladı, giydirdi.Yani tam bir ablalık yaptı.keşke dedik Ayşem Eylüle kadar kalsa bizimle ama oda ana kuzusu.Nasıl kalsın.Ayşem sen inanılmaz bir abla olmuşsun.Ne desem nasıl teşekkür etsem sana azdır.Kızlar seni o kadar çok sevdiler ki.Lütfen sık sık gelin bize.Seni hepimiz çok seviyoruz.Şimdilik bu kadar, en kısa zamanda yine yazacağım.Bu tatil yazmakla bitecek gibi görünmüyor.Ama işlerde beni bekliyor.
19 Temmuz 2010 Pazartesi
KARTON KUTUDAN KİTAPLIK VE EV
1 Temmuz 2010 Perşembe
ORDAN BURDAN
Yaz geldimi insana bir şeyler oluyor.Ne yazası geliyor içinden, ne düşünesi.Beyninide tatile çıkarası geliyor.Ama işte yazmak lazım...Yazarken düşünmek lazım....Ne yazacağım ki ben şimdi.Hey Allah'ım insanın kendini bloguna karşı sorumlu hissetmesi de ne kadar enteresan.Uzun zamandır yazmıyorum, artık yazmalıyım moduna girdim bende.Her gece kızları uyuturken yarın şunuda yazayım aman ha unutmayayım derken sızmış buluyorum kendimi.Sabahları uyanıp da işe gelince tamam birazdan yazarım, tamam yaa ne olmuş ki yarın yazarım unutmam yazacaklarımı diye geçiştirmeler başlıyor.Ama bu arada unutuluyor tabi yazılacaklar.
Kızlar neler yapıyor hemen bir tarama yapalım hafızada.Bezi tamamen bıraktık.Artık gece ve gündüz bezsiziz.Tabi arada küçük kaçaklar oluyor ama bunun hiç bir önemi yok.Olabilir.Gayet normal.Karya emziği tamamen bıraktı.ne uyurken ne uyanıkken emzik arıyor.Bunun tek dezavantajı oldu bizim için.Gayet kolay uyuyan kızım saatlerce uyuyamıyor.Çok uğraşıyor ama olmuyor.Belki on kez su istiyor.Artık oyun haline döndürdü benim de acaip sinirlendiğimi anlıyor ve iyice şebeklik yapıyor bu durumda.Ama benim sinirlerim de iyice gerilmiş oluyor tabi gecenin bir vakti.Bağırmalar, ben gidiyorum seni baban uyutsun artık muhabbetleri.Bu arada Karyanın anne delll diye ağlamaları, benim tekrar yanına gidip yatmam v.s.bu böyle uzayıp gidiyor işte.Dün akşam yine önce su istedi kalktım verdim.İçti yattı.Ben bardağı koydum daha yatmaya teşebbüs ediyorum anne fuuu..Bu sahne hergece emin olun en az on-on beş kez tekrarlanıyor.Tabii benim sabır katsayıma bağlı oluyor bu sayı.Dün dayanamadım masal anlattım bu konuyla ilgili.Benim ne kadar yorulduğumu ve sinirlendiğimi, sinirlendiğimde ona bağırmak zorunda kaldığımı ve bur duruma da çok üzüldüğümü falan belirttim.Su olayı dün uyurken itibarıyle bitti.Onun yerine tam sekiz kez masal anlattım karakterleri sürekli değiştirerek.Birisinde kedi, birisinde köpek, birisinde küçük kız karya, birisinde küçük kız damla, diğerinde tekrar köpek, diğerinde tekrar kedi, diğerinde kuş, diğerinde tekrar karya ve tekrar karya şeklinde devam etti.Bu durumda zaten sekizden fazla kere masal anlatmış olduğum ortaya çıktı.Sonra gecenin bir yarısı uyandı ve anne kaşıı dedi bana.Bu aralar sırtını kaşıtmaya meraklı.İyi tamam anlıyorumda bu işler akşam uyumadan önce yapılır, gecenin bir yarısı uyanılıp da sırt kaşıtılmaz ki..Tabi bu vesileyle de iki üç kez kalkılıp fuuu içildi.
Bu arada Damla ne yapıyor diyorsunuz değil mi? Damla anneannesiyle uyumaya çalışıyor.O garibim Karyanın edepsizliğinden edepsizlik yapmaya fırsat bulamıyor ki.
çokogo nun da ne olduğunu yazayım ve kaçayım.çokogo çukulata demek.
Kızlar neler yapıyor hemen bir tarama yapalım hafızada.Bezi tamamen bıraktık.Artık gece ve gündüz bezsiziz.Tabi arada küçük kaçaklar oluyor ama bunun hiç bir önemi yok.Olabilir.Gayet normal.Karya emziği tamamen bıraktı.ne uyurken ne uyanıkken emzik arıyor.Bunun tek dezavantajı oldu bizim için.Gayet kolay uyuyan kızım saatlerce uyuyamıyor.Çok uğraşıyor ama olmuyor.Belki on kez su istiyor.Artık oyun haline döndürdü benim de acaip sinirlendiğimi anlıyor ve iyice şebeklik yapıyor bu durumda.Ama benim sinirlerim de iyice gerilmiş oluyor tabi gecenin bir vakti.Bağırmalar, ben gidiyorum seni baban uyutsun artık muhabbetleri.Bu arada Karyanın anne delll diye ağlamaları, benim tekrar yanına gidip yatmam v.s.bu böyle uzayıp gidiyor işte.Dün akşam yine önce su istedi kalktım verdim.İçti yattı.Ben bardağı koydum daha yatmaya teşebbüs ediyorum anne fuuu..Bu sahne hergece emin olun en az on-on beş kez tekrarlanıyor.Tabii benim sabır katsayıma bağlı oluyor bu sayı.Dün dayanamadım masal anlattım bu konuyla ilgili.Benim ne kadar yorulduğumu ve sinirlendiğimi, sinirlendiğimde ona bağırmak zorunda kaldığımı ve bur duruma da çok üzüldüğümü falan belirttim.Su olayı dün uyurken itibarıyle bitti.Onun yerine tam sekiz kez masal anlattım karakterleri sürekli değiştirerek.Birisinde kedi, birisinde köpek, birisinde küçük kız karya, birisinde küçük kız damla, diğerinde tekrar köpek, diğerinde tekrar kedi, diğerinde kuş, diğerinde tekrar karya ve tekrar karya şeklinde devam etti.Bu durumda zaten sekizden fazla kere masal anlatmış olduğum ortaya çıktı.Sonra gecenin bir yarısı uyandı ve anne kaşıı dedi bana.Bu aralar sırtını kaşıtmaya meraklı.İyi tamam anlıyorumda bu işler akşam uyumadan önce yapılır, gecenin bir yarısı uyanılıp da sırt kaşıtılmaz ki..Tabi bu vesileyle de iki üç kez kalkılıp fuuu içildi.
Bu arada Damla ne yapıyor diyorsunuz değil mi? Damla anneannesiyle uyumaya çalışıyor.O garibim Karyanın edepsizliğinden edepsizlik yapmaya fırsat bulamıyor ki.
çokogo nun da ne olduğunu yazayım ve kaçayım.çokogo çukulata demek.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)